10 Ekim 2008

Ben şaşırdım o devam ediyor

Saymayı şaşırdım. Dün yazdıktan sonra saat 11'de bir tane daha geçirdi. Sonra sabah saat 6.30'a kadar uyudu. 6.30, 7.30, 9.30... Sonra 12 ve az önce saat 13.30...
Bu sonuncusu hariç, pardon bir de gece 11'deki, onda da acayip diş gıcırfattı, hepsi bence fazla kasılmadan gerçekleşen çok hafif krizlerdi. Biraz öncekinde ilk defa (yani bu fırtına süresince ilk defa) yüzü kasıldı. Salya bile fazla gelmedi.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhaba,
Saatlerdir blogunuzu okuyorum.Çok üzgünüm,şaşkınım...Hem sizin hemde Ruhibey'in birlikte yaşadıklarınız çok zor bir süreç.Ben köpeklerde epilepsi ile ilgili araştırma yaparken blogunuzu gördüm ve okumaya başladım.Benimde bir köpeğim var.6 yaşında erkek golden retriever.Bir süredir bir sorunumuz var ama ne biz biliyoruz bu nedir ne de veterinerler bize birşey söyleyebiliyor.Çok ama çok üzgün durumdayız.Geceleri uyuyamıyorum birşey olacak diye.Kimseden yardım alamayınca köpeğimde oluşan belirtiler doğrultusunda kendi kendime aramaya başladım.Epilepsiden şüphelendim.Ve dediğim gibi sonuç olarak sizin sayfanızdayım.İzninizle size bazı sorularım var.Umarım bana yardım edebilirsiniz.
2 sene içinde 3 kez yaşadığımız bir olay var.Köpeğim birden yüz üstü patilerinin üzerine doğru iniyor.Gözleri korku dolu ve kocaman açık oluyor.Bu sırada arka ayakları tir tir titriyor.Ağzını yada çenesini açamıyoruz.Nefes alamadığından şüphelenip açmaya ve hava vermeye çalıştık ama açamadık.5 dakika sonra geçti olay ama ayağa kalktığında hala arka ayakları çok titriyordu ve birbirinden açık tutarak yürüyordu.Sanki tutulmuş basamıyormuş gibi.Sonra tamamen hiç birşey yok gibi normale döndü.Sonuncusu geçen hafta oldu.Uyuyordu.Birden yukarıda yazdığım şeyler oluştu.Bu dediğim gibi 2 senede 3 kez oldu.Son ikisi 6 ay arayla oluştu.Veterinerimiz herhangi bir sorun olmadığını gaz sancısı olabileceğini köpeklerde gazın bu tür belirtilere sebep olabileceğini söyledi.Kan tahlillerinde herhangi bir şeye rastlanmadı.Anlayamıyorum nedir bu ve ne yapacağımı da bilemiyorum.Sizin yazılarınızda okudum.Ruhibey'in kriz anında ağzından salya,köpük geldiğini,kriz sırasında bir yerlere çarpabileceğini,krizden sonra yemek yeme,çok içme,kriz sırasında kakasını,çişini etme gibi belirtiler gösterdiğini yazmışsınız.Bunların hiç olmadığı bir nöbeti oldu mu acaba?Robin'in durumunu okuduğunuzda size tanıdık gelen birşey var mı acaba?
Bir süredir yazmamışsınız.Umarım iyisinizdir.Takip etmeye devam edeceğim.Ruhibey'e sağlık,sizede onunla birlikte huzur diliyorum.Çünkü biliyorum bir sevdiğinizin hasta olması halinde nefes alamıyorsunuz...
Sevgiler,

Bahar Erdensoy
baharerdensoy@hotmail.com

anne dedi ki...

Merhaba,
Köpeğinizin durumuna çok üzüldüm. En kötüsü de ne hissettiklerini anlatamamaları. Hepsinin günahını almayayım ama veterinerlerden yana da pek şansımız yok. Köpeklerdeki bu tür sıradışı hastalıklar yüzünden üzülmemizi şımarıklık addediyorlar sanki.
Robin'le ilgili anlattıklarınız aklıma bir arkadaşın köpeğini getirdi. O da önceleri epilepsiden şüphelenmişti ama sonra kalp rahatsızlığı çıktı.
Ruhibey bu aralar iyi. Gene kriz dönemi yaklaştı. Takvimlere bakmayıp hesap yapmamaya çalışıyorum.
Sevgiler,
Füsun