11 Ekim 2008

Fırtına da değil Tayfun

Dün akşam iki tane daha, sonra bugün iki tane daha...
Son 8 saattir bir şey yok.

10 Ekim 2008

Ben şaşırdım o devam ediyor

Saymayı şaşırdım. Dün yazdıktan sonra saat 11'de bir tane daha geçirdi. Sonra sabah saat 6.30'a kadar uyudu. 6.30, 7.30, 9.30... Sonra 12 ve az önce saat 13.30...
Bu sonuncusu hariç, pardon bir de gece 11'deki, onda da acayip diş gıcırfattı, hepsi bence fazla kasılmadan gerçekleşen çok hafif krizlerdi. Biraz öncekinde ilk defa (yani bu fırtına süresince ilk defa) yüzü kasıldı. Salya bile fazla gelmedi.

09 Ekim 2008

Gene


Dün öğlen saat üçte, son derece hafif bir kriz. Sonra 24 saat bir şey olmadı. Keyfi de iştahı da yerindeydi, her türşü tepki normaldi, hatta eve gelen bir köpekle (Murti) oynadı bile. Kendini fazla yormasın diye yarım saat oynadıktan sonra onu kaldırdım. Sonra akşam yemeğini yedi. Sonra akşam 8'de bir kriz. Hafif. Süt ve kırmızı ve yeşil tüplerin içindeki rahatlatıcı ve gevşetici haplardan. Sonra dokuza doğru bir kriz daha. Bu kez ekstra epileptil ve süt verdim. Dışarı çıkarıp biraz gezdirdim. Tabii yürüyüşü sersemceydi ve sağa sola çarpıp duruyordu ama yürüdü. Sonra 10'u biraz geçe bir kriz daha.
Bu arada Luminal'i vermediğimi de belirtmeliyim. Çünkü gene kustu ve ben, karaciğerlerinin hastalanmasından çok korkuyorum.
Hangi durumu tercih etmek gerekiyor?
Karaciğer yetmezliğinden mi ölecek yoksa krizlerden birinde mi gidecek?
Ve bu sefer ki fırtına ne zaman dinecek?
Bir saat sonra bir tane daha mı?