25 Nisan 2007

Son çare ameliyat

28 Mart'ta Epileptyl'e başlamışım. Yaklaşık bir ay. Krizlere devam. Dün sabah muhtemelen bir tane geçirmiş, biz evde yoktuk. Evdeki köpük izlerine bakarak bu sonuca vardım. Sonra gece birde, arkasından gene gece üçte... İlaç mı fayda etmiyor? Bu sabahtan itibaren Epileptyl'i sabah akşam 10'ar damla vermeye başladım.
Krizler bence çok ağır değil. Hele huzursuz gezinmeler dün gece iyice azdı. Ama bugün pek süklüm püklüm, hiç neşesi yok. Bahçede doğru dürüst gezinmedi bile.
Ameliyat için hala gaz anestezi aletinin gelmesini bekliyoruz. Mayıs başına kadar dişimizi sıkacağız artık. Belki kısırlaştırılınca krizler bıçak gibi kesilir.

12 Nisan 2007

İkincisi gecikmedi

Ne yazık ki ikinci kriz de gelmekte gecikmedi. Zaten ilkinden sonra huzursuzluğu bir türlü dinmedi, hem de valium'a rağmen. Kriz çok ağır sayılmazdı. Gece 1.30'da. Üstüne bol şekerli süt içti, dışarda geçti. Neyse ki yatıp uyumakta zorlanmadı.

11 Nisan 2007

Gene

Bu kez engelleyemedik. Kriz çok şiddetli değildi belki ama öğlen ikide geçirdi ama hala huzur bulamadı. Bir sakin uyuyamadı. Ürkek. Zaten genel olarak giderek ürkek bir hayvan oldu. Ani ses onu yerinden sıçratıyor. Dün ilacını tam veremedim. Biz odada yokken hayvanlardan biri kusmuş, hangisi anlayamadım. Daha önce ilaç verdiğim için ne olur ne olmaz diye hiç değilse 6 damla daha epileptyl vereyim dedim. Öyle de yaptım. Kusan oysa belki de ilaç yetmemiştir. Ayrıca son iki gündür B ve C vitaminine de ara vermiştim.

04 Nisan 2007

Mucize

Ayın 29.unda, yani Mart 29'da bir mucize gerçekleşti. Ruhibey tam kriz geçiriyordu ki, yani boş gözlerle sağa sola bakıp kafasını periskop gibi kesik kesik sağa sola oynatmaya başlamıştı ki dikkatini bize vermesini sağlayabildik, bir tereddüt anından sonra kendine geldi. Hemen onu dışarı çıkardım. Biraz gezdik. İçeri girince ağzına valium dayadım. Gerginliği ve ajite hali geçti. Acaba Epileptylîn de bir etkisi var mı? Tabii bunu da söylemek için henüz çok erken. Mucize ilaç henüz icat edilmedi.
Evvelsi gün mucize tekrarladı. Gene gözler sabitlendi, kafa dikildi. Seslendik, bir iki, sonra kendini toparladı. Hemen dışarı çıkardım. Bu kez valium da vermedim. Zaten fazla heyecanlı bir hali de yoktu.